25 Temmuz 2011 Pazartesi

Şükür!!!

durgunluk günlerindeyiz...çok şükür...
özlemek ise giderek artıyor..her doğan günde az kaldı diyorum az kaldı...şükretmenin ne denli önemli olduğunu daha da bir fark ediyor insan...beklediği biri olunca...bakıyorum da şöyle bi...eşi ona çiçek almadı diye küsenler var...ya da o gün onunla az ilgilendi diye triplere girip kendi kendini hasta edenler var...garip geliyor...hatta çok komik...oysa bundan 1 sene önce bende aynıydım sanırım...insan fark edemiyormuş...anlayamıyormuş kıymetini...onunla bir bardak çay bile değere binermişte bilemezmişim...şimdi ki şükürdeyim çok ama çok şükür ki...sesini duyabiliyorum arada da olsa...iyi ya sağlıklı ya hamd olsun Allahıma...
biliyorum ki benim gibi bekleyen çok hasretle... beni anlayanda sadece onlar bunun da farkındayım...çevremde o kadar çok ki anlamayan...beni anlamsız bulan...canları sağolsun...hepimizin bulunduğu durumda şükredeceği o kadar şey var ki...herşey için çok şükür...
bi yandan kavuşamayanlarda var ki içimi yakmakta...çaresiz bırakmakta...Allahım sabırlar versin...bir daha kimselere yaşatmasın dileğim...ne için...kim için...Yazık!!!
çok şey var dilime dolanan...ama dökülmemeliler buradan...onları Allaha havale ediyorum...

Allaha emanet olun...

19 Temmuz 2011 Salı

konuş konuş nereye kadar anacım?!

Bütün gün konuşuyorum...anlamsız...bomboş...laf olsun diye...Akşam olup ta kuzuma kavuşup yuvamıza gittiğimizdeyse yavrumla konuşacak tek laflık gücüm olmuyor...kabul ediyorum çenem düşük biraz...kızım da aynen ben...tüm enerjisini çenesini bana saklamışcasına başlıyor ki başa çıkana aşk olsun...niye anne? neden olmuş v.s...ardı arkası gelmiyor tatlı dilinin çok şükür tabi de bu ara kaçık olduğumdan suretle kafam algılamıyor...

çenesine vurdu derler ya onu yaşıyorum sanki...kafamda bir sürü 40 falan sanırım...yok yok 100 tane tilki dolaşıyorda kuyrukları birbirine değmiyor...bi insan beyni kendi kendine sürekli konuşurmu?!...bişey düşünürken hoppp başka bişeyle didinmekle buluyorum kendimi...noluyor yahu...daha yeni geldim tatilden eee baba da geldi gitti izne...nedir bu koşuşturma...nereye yetişcez anlamıyorumki...hayat...hayat işte....bir garip yol...hızla nasılda geçiyor...yolu uzun gibi görünmüştü de yolu yarıladım bile...

yazarken fark ettim ki ayşemden huy kapmışım...herşeye bir niye ekler gibiyim...

evet ya niye ama niye bu koşturmaca...olan ne ? nereye yetişcez...

ha sabahları apar topar önce kreşe sonra işe yetişme çabası haricinde bi de akşam kreşe yetişme haricinde nereye gidiyoruz diycem de...

hangi birimizi yetiyor ki koskoca 24 saat...

bakın yine aynı şey oldu...neyle başladım nereye geldim...daha alışveriş mevzuna hatta ev işlerine bile deyinecektim...

biliyorum biliyorum kime dokunsam herkeste aynı telaş aynı yetişememe telaşı...

ama kimsenin çenesine vurmuyor ki...herkes bi gizli saklı...herkes bi sus pus...

acaba susturan da benmiyim?! yok canım daha neler :)

çene düşmeden ben gider...

sevgiyle kalın...

8 Temmuz 2011 Cuma

öyle böyle...bi de kreş...

geldik şükür...çok oldu...babamızı gönderdik çoktan...Allahım tekrar kavuştursun İnşallah...hatta hiç gelmemiş biz hiç buralardan gitmemiş gibiyim...


hayat...zaman...ne kadar çabuk geçiyor değilmi...geçip gidiyor tüm beklenen anlar...yerini yeni beklemeler alıyor...çok şükür ki güzel geçti...iyiyiz hepimiz...her anı kıymet dolu...güzel bir tatildi...Ayşem de huzurlu ve mutlu geçirdi tatilini...ama ben dururmuyum...yeniden kaçış planları yapmaktayım buralardan...


bi yandan da seneye cıkacak tayine dair hayaller kurmaktayım...şimdiden gittim sanki...misafirim bu şehirde...


doğduğum büyüdüğüm sevdiğim şehir...ne kadar da meraklıyım değilmi seni terk etmeye...neden bilmiyorum yanlızım şehrimde...kapalı bir fanus gibisin Ankaram ne yapayım...bazı bazı boğuyorsun beni...bazı sarıyorsun sımsıkı...sana bağlayan tek şey canımdan çok sevdiklerim...onları da alıp gitsem olmuyor...hayallere daldım yine...şirin mi şirin yeşili bol denizi havası çok bir yer hayalim...özgürlük bu benim için...serinlik bu...hayat bu sanki...ah bi de sevdiklerim oldu mu yanımda daha ne isterim Ankaram...arada seni yoklamaya da geleceğim elbet...senden hepten ayrı kalmak olurmu hiç...


bugün Ayşemi okula bıraktım...Zeynep öğretmenimiz...ben dedi...gidiyorum...ayrılıyorum buradan...yeni öğretmeni de tanıştırdı...ben se telaşlandım bir anda...nolcaktı şimdi...tanıyorduk seviyorduk dedim...yeni biri...yeni dönem...yeni bir telaşmı olacak bize...kafam karıştı afalladım...ee madem öyle bizde kreşmi değiştirsek dedim...dedim de hakketen karıştı kafam...kreşi beğenmediğindenmi gidiyor ki...ama olmaski demi...böyle de yarım bırakılmaz ki...sorun ne acaba...nasıl öğrenirim ki? haftaya toplantı yapacaklarmış...bakalım bakalım...bi kaç soru ve dedektiflikle anlayalım İnşallah durumu...Ayşem nasıl tepki verecek bilmiyorum..yeni öğretmen bayağı bir deneyimli olmalı...nerdeyse annem yaşında...bi yandan da iyi olur gibi geliyor ama...hayırlısı İnşallah...


foto eklemek niyetindeyim evime gidebilirsem İnşallah:)


sevgiyle kalın...