25 Ağustos 2008 Pazartesi

Mama Savaşları :(



İştahsız bebekleri olan anneler beni çok daha iyi anlarlar sanırım...Yavrum doğduğundan beri hep bir savaş haline geldi beslenmelerimiz...öyle ki önceleri emzirmekle ardından biberon mamasını kaşıkla döke saça yedirmekle geçti 3 ayımız... 4.aydan itibarende ek olarak verdiğimiz kaşık maması, yoğurt, sebze çorbası ve meyve püreleri ile yeni bir debelenme başladı kızımla aramızda... her yeni günde hevesle güzel kızıma çeşitlendirmeye çalışarak hazırladığım mamalardan seçmeler sundum yavruma...ama gün geçtikçe yavrum daha da bir kaçar oldu mamalarımdan. 4. ve 5. aylarda süre gelen mama savaşlarımızda kendi mamasını yememesi bir tarafa biz sofraya oturduğumuzda bizim loklamalarımızı sayar gibi ağzını yalamaları bize bizim yemeklerimizden yese iştahlı yicek dedirti ve bizde azimle 6. ayımızı biraz daha şenlikli yiyeceklerle bebeğimizi besleyebileceğimiz düşüncesiyle sevindirmişti...Şimdilerde 6 ay 5 günlük olduk son 3 gündür enfes kahvaltımız çeşitlendirilmiş yemeklerimiz var...ama olmuyor yemiyor bebeğim...o yemedikçe benim boğazıma oturuyor her almadığı lokma içim acıyor...

mama saatlerimizi iple çekiyorum ki değişik tatlarda hazırlamaya çalıştığım mamalara tepkisi ne olacak yavrumun diye...değişik tabaklar ve kaşıklar eşliğinde tüm oyuncaklarımızı yakınımıza alarak sunuyorum mamamızı...sonra başlıyorum neşeli bir şarkı yada davranışa...hadi bebeğimmm....bebeğimin mamasıda gelmiş....annesi de pek te güzel yapmış....ooohhh ohh pekte tatlıymış...yesin de büyüsün benim bebeğim.... sesleriyle önce önlüğümüz takılıor....önlük takılır (takmamayı da denedim ama nafile)takılmaz anlıyor bizim ki ve savaşa gardını alıyor daha başlamadan...önce dudaklarına değdiriyorum bakıyorum tepkisine ....haaa şimdi yicek benim kuzum diyorum içimden...ama nafile 3. kaşıkta yine aynı tepki ağzını kilitliyor... içim acıyor o dakika... başlıyorum yine neşeli sevgili şarkılarımıza hadi bebeğim çokta güzel olmuş bak diyerek yeniden bir hamle yoookkk açmıyor ağzını bebeğim...bir anne olarak acıkmış ama ağzını açmayan bir bebeğe ne yapılır? ne yapmalı sizce....napim yemiyor diyerek gerimi çekilmeliyim yoksa savaşımıza devam etmeliyim...sonra onu oyalayacak türlü oyuncaklar, telefonlarş televizyon ve aklınıza gelecek herhangi bişiy giriyor devreye...dikkatini dağıtmalı ve yedirmeliyim... oysaaa yemediği için zaten coktan kaybetmişim....tekrar başa dönüp yeniden bir iki kaşık daha derken yaklaşık bir saat sonunda döke saça üstümüz başımız batmış halde tam banyoluk oluyoruz ve mamanın çoğunu bitiriyoruz...evet bitiyor ama ne yarar ki..zorla yenen aş ya karın ağrıtırmış ya baş...önceleri annem bile dur bakim sen bi çekil ben yediririm bak diyordu sabırla ve deneyimle benden daha başarılı yediriyordu...ama yeni silahlarla başarıyor bunu... o da şimdilerde benim gibi yorgun savaşçı artık....

ne bileyim özene özene mutlulukla sunuyorum yavruma mamalarımızı...ama ilk başta beni yeniyor yavrucak ama sonunda ben kazanıyorum ama içimde yorgunluk üzüntü ve stresle...diyorlarki bebeğine belli etme sen strese giriyorsun o da senden etkileniyor....yaw ne alakaaaaaaaaaaaaaaa............sadece ben değil ki mamayı kim yedirirse yedirsin aynı savaşta buluyor kendini... görenler bilir belki de mama yedirenler içindeki en sabırlı benim en sakini de benim ama mama bittiği anda içimde savaşın sıkıntıları kalıyor tabi.

düşünün bir kere bir anne bebeği için neler yapmaz neler yapamaz...bebeği iştahlı olan anneler ben çok zorlanıyorum demesin sakın...işiniz sadece emzirmek onu eğlendirmek ve temizlemek...

inanın bana iştahsız bebeğe yemek beğendirmek için çabalar bir yana onunla yedirmeye yönelik savaşlar bir yana dursun bir de bebeğiniz kilo almaması içini yakıyor... ben kendi adıma demeliyimki bir annenin harcayabileceği emekten çok daha fazlasını harcıyorum harcarımda yavruma... ama yoruluyorum bazen biriyle dertleşmek istiyorum küttt öyle bir laf geliyor ki şaşıyorum.! diyecek söyleyecek çok lafım olsada dökemiyorum bir türlü içimdekileri...beni ancak iştahsız ve ağzını kitleyen bebek anneleri anlarlar...

Allahım hepimize yardım eylesin bebeklerimizi bize bağışlasın İnşallah...ben anneliği çok sevdim yavrumla gururluyum ama yememesi beni çok üzüyor...Güzel bebeğim üzme anneni...ye yemeğini sen kazan bu savaşı canım yavrum...

Bu söylemlerime rağmen her günüme hamd ederim...Allahım sağlıktan ayırmasın...

16 Ağustos 2008 Cumartesi

Biz Ata'mızı ziyaret ettik :)))






Ayşenazımızın hasretine daha fazla dayanamayıp evimize gelen babaannemiz, yengemiz ve amcamız ile birlikte Anıtkabire Ata'mızı ziyarete gittik...Güzel bebeğimin bu ilk ziyareti oldukça keyifli geçti. Bol bol fotoğraf çektik... Kızım anlamışcasına öyle akıllı uslu bir şekilde detaylara kadar inceledi tarihimizin görkemli sahnelerini...haftaiçi olmasına rağmen oldukça kalabalıktı ve ziyaret eden her bir kişide öylesine güzel bir heyecan vardı ki tarif edemem...

Uzun bir zamandır görmemiştim yeni eklenen mekanlar çok hoşuma gitti ve Türk olmaktan bir kez daha gurur duyduk...

O Muhteşem ortamdan ayrılmak kolay olmadığından tabi kızımın karnı açıktı ve hemen bir yer arayışına girdik... Müze bölümünde bulunan bir bayan görevli hoşgörü ve mutlulukla bizi kendi dinlenme odasına götürdü ve karnımızı oracıkta doyuruverdik...tabi görevli ablamız kızımızı sevmekten kızımda kendini sevdirmekten büyük keyif aldılar...karnımızı doyduktan sonra gezimize kaldığımız yerden devam ettik... Anne olduktan sonra insanımızın ne kadar yardımsever olduğunu bir kez daha anladım ki bu Anıtkabir ziyaretimizde iyice ortaya çıktı...tüm görevliler ziyaretçiler bebeğimizin arabasının taşınmasından bebeğimizle ilgilenmelere resimlerimizi çekmelere kadar bazı şeylerde yardımcı olmaya o kadar heveslilerdi ki...bu yardımlaşma zor durumda kalırsak hiç tanımadığımız insanların bize seve seve yardım edeceklerini bilmek çok hoş bir duygu...herkese çok teşekkürler...

Yavru kuşum Ata'mızı ziyaretimizde çok mutlu hevesli ve özel bir mekana geldiğimizin farkında olarak gezdi sanki... Henüz konuşamıyor olsada eminim iyi ki Türküm diyerek gururlanmıştır yavrum...

İyi ki Türk Doğmuşuz...Bununla gururluyuz...

3 Ağustos 2008 Pazar

Uyansammı uyanmasamı ???



Yaklaşık 1 haftadır kendi odasında yatıyor yavrum...bebeğimizin artık büyüdüğüne kanaat getirip odasına geçirdik çok zor olsada mecburduk artık buna çünkü yanımızdaki beşik hem küçük geliyordu 1 aydır hemde gelişimi için bu gerekliydi...1 aydır aman bugün kalsın aman yanımda kalsın diyerek zamanı hep ileriye atmış olsamda sonunda ayırdık odaları...ama bebfon şartıyla...ya yan odadan gelen mırın mırın sesleri duyamazsam ya yavrum beni görmezse ya çok ağlarsa ana yüreği işte böle bişiymiş...

Sabahın ilk ışıklarında bana gülücükler atan bir güzellik...uyansammı yok uyanmayayım ya belki geri uyur...içerden sesi geliyor ama dur bakalım uyuycakmı geri... bu düşüncelerim sadece 1 sn sürüyor ve hoppp kızımın yanındayım...o güzelliği görmek için iyiki uyanmışım...

Önce birbirimize gülerek cilveleşiyoruz ana kız...sonra kişisel temizlik el yüz yıkanması ve sonrasında emme safhası geliyor tabi...sonrasında oyuncaklarımızın yanında gidiyoruz oynuyoruz kucaklaşıyoruz biraz emekleme çalışmaları biraz oturma egzersizleri derken zaman hızla geçiyor
bakyorum gözler kaymaya başlamış ama direniyor bizimki yok uykum yok işte be kadın der gibi bakıyor uykuyu konduramıyor gözlerine...biraz daha oynamalar ve işte yine emme zamanı derken uyuyakalıyor yavrucum...öyle uyku dersem uzun uzadıya değil ha 25 bilemedin 35 dk gündüz uykularımız.


Güzel kızım uyuduğu anda ne yapacağımı şaşırıyorum...
kahvaltımı yapmalıyım evi toparlamalıyım çok az zamanım var...çıt çıkarmamalıyım bunları yaparken ama nasıl olacak derken acelesinden bişeyler yiyip başlıyorum toparlanmaya...tam bir işe başlıycam uyanıveriyor afacan kızım...evet yine burdayım yap bakalım iş nasıl yapcaksın der gibi...gerçi o nesne ile aramız iyi olsada emme işi zor geliyor bazen istemiyor olsakta emme olayına girişiyorum hemencecik ki belki geri uyur diyorum kendi kendime... o da ne bir çift göz fıldır fıldır bakıyor bana...oh be kadın senin derdin hep beni uyutmak...uyumıycam işte uyumıycam diyor gülücükleri sarıyor her yanı...evet yine geliyor oyun zamanı demekki... gülüşmeler konuşmalar bakım işleri hallolduktan sonra aklıma yarım yamalak yapabildiğim ama sonlandıramadığım yğınla bekleyen işler geliyor aklıma. kızımla kalmalıyım ama diğer sorumluluklarıma da yetişebilmeliyim...1 aydır keşfettiğimiz oyuncak askılığımız hani şu adını bilmediğim oyuncak yetişiyor imdadıma...yatıyoruz oyuncaklar arasına veee oyuna daldığı anda başlıyor bende çalışma...o da ne? öksürüyor bizim ki ilgi çekme numarası bu yada aaaaaaaaa guguuuuuuuuuu gibisinden sesler yükselmeye başlıyor yanlız bırakmalarımda...hemencecik ilk görevimin en sevdiğim görevimin başındayım...


yazıyı burada kesmeliyim çünkü kuzucuk uyandı yine gelcez bissss :)))

Güzel Papatyam Ayşenazım :)))


O benim papatyam tek kelime ile... Papatya bana göre gülden manolyadan orkideden aklınıza gelebilecek her güzel çiçekten daha nadide daha güzeldir... papatya ulaşılmazdır benim için, bunu eşim bile bilmez, bilseydi özel günlerde gül yerine mis gibi papatyalardan uzatırdı ellerime. papatya dediyse bahar papatyası ( burda eşime gönderme yapıorum:) )
Ayşenazım da işte o kokusuna hasret kaldığım güzeller güzeli papatyam benim.Allahım bana özenerek göndermiş yavrucuğumu hamd olsun...o benim hayatımın hediyesi...
Hamileyken hiç düşünmemiştim sanırım belkide çok az düşünmüş olmalıyım kızım nasıl biri olacak kime benziycek kaşı gözü ağzı burnu nasıl olacak diye...aklımın ucundan bile geçmezdi karnımdaki miniğimin sarışın ve mavi gözlü olacağını... Bebeğimin sağlıklı olmasından başka bişey istememiştim istememde. Ancak ilk günlerden beri görenlerin ilk sözü yok göz rengi kesin değişir..ooo sarışında kalmaz bu bak gör...deyişleri hep yankılansa da olsun ya nolacak değişse ne olacak sağlıklı olsunda ne önemi var bunların...ki sanki inat eder gibi kızım ısrarlı sarışın kalmakta...Yaradanım ne istediyse o olmuştur yeterki sağlıklı olsun bebeğim...
haaaa bu arada bebeği olanlar bilir her kafadan bir ses çıkar hem de bitmez bu sözler hiç...
kızım daha yeni gelmiş dünyaya gözlerini yeni açmış ufağım ..... ayyy suratı asık bunun....bak bak nasılda kaşlarını çatmış...yok yoookkk bu sinirli biraz sanki bak görüyormusun emmiyor bile seni...amaninnnn yok ya bu kız çok zayıfff..... aaaaaa boynu kısamı acaba bunun annesi gibi... aynı erkek gibi bakıyor...

bu sözlerle annelik duygusunu yeni yeni keşfetmeye çalışan beni ama sadece beni sinirlendirdiğiniz doğrudur...bu şekermi şeker tatlı tatlı gülücük saçan bebeciğin hakkında ki bu söylemler nedendir....altında başka nedenler aramaktayımmm...

yaniiiiiiiii pesssssssss pessssssss pesssssssss.....
birrrrrr yavrucuğum dünyada gördüğüm en güler yüzlü bebek...

ikiiiiiiiii yavrucum dünyaya geldiği andan itibaren seveni sevmeyeni ayırt edebilecek kadar zeki bir bebek...

üçççççç daha dünyaya geleli üç gün olmuş sinirlenmek nedir bilirmi acep....

dörttttttt uzaktan sevmelerle yavruma yanaşmadan senin içindeki o garip duyguyu hissediyorsa tabi kaşlarını çatar bu bebek....

beşşş bakışlarının hesabını sana mı vercek....

Rabbimin yarattığı tüm bebekler çok güzeldir özeldir...hepsi de bir melektir tertemizdir...
benim yavrum da öyle...hem öyle güler yüzlü öyle şeker bir bebekki... tanımadan yorum yapanlara duyurulur...Nazar etme nolur...
Allahım nazarlardan esirgesin...