27 Ağustos 2010 Cuma

istanbolllaaa gidicem:)))

benim nazlı bi kızım var ya hani...cimcime....

der ki:

anneee ben gidiom ...
iyi de nereye gidion???!
istanbollaaa ....
neyyyyyyyyyyyyy!!!...
istanboll nerden cıktı yahu...
amcaaa vay ya oyda...
eeeeeeeeeeeeeee???
ben oyda kayıcam azcıkkkkkkkkk....
hıııııııı...
sonra???
geri gelcem ya bennn...
noldu ki kızım niye gidion???
babamı ösledim ya ben...
hııı hııı... ondan gidiommm...
baba orda değiilki kızım...
hayıııııyyyyyy sen bilmiosun orda baba...
hımmmmmmmm..
eee peki bi git gel sen...
özlerim seni çabuk gel olurmu...
ben de öslerimmm...gitmiyim o zaman :)))

25 Ağustos 2010 Çarşamba

Bir BABA BLOG :)))



babamız gitti bilen bilir... görev için doğuya gururla...zor... bilmek değil yaşamak çok zor...arayamamak....aradığında ulaşamamak....dokunamamak...merak etmek... bir şeyler paylaşamamak...özlemek dibine kadar....küçücük yavruya babasının neden her an onunla olamadığını anlatmak... en zor olanı da endişe ile beklemek....böyle durumlarda şükrederim hep arada da olsa sesini duyuyorum ya diyorum...bugünümüzü aratma Allahım diyorum....şükrediyorum hasretle zamanın geçmesini bekliyorum bebeğimle...

neyse gelelim esas konumuza....bize armağan...bize mutluluk yeni bir blogumuz var....yazarı çok özel... o bir duygu adamı... o bir baba.... o bir sevgi dolu sıcacık yüreğiyle işine sevdalı adam...

işte o özel sayfalar....bir baba blogu :)

19 Ağustos 2010 Perşembe

hoşgeldin...2.5 :)



yavru kuşum 2.5 yaşını doldurdun ya bugün...canım kuzum...nasılda geçmiş zaman...seninle dolu dolu ya ömrümün en güzel yılları...bana anneliği verene şükürler olsun....nasıl da minik tertemiz yüreğin var yavrum...sığınıyorsun ya bana...hem anne hem babayım ya bu ara daha bir doldurduk birbirimizi sanki...sen büyüdükçe her anne gibi seninle ilgili isteklerimde endişelerim de artmakta...korkuyorum bazı bazı... Allahıma emanet olasın her daim...ve ben ellerini tutabileyim sımsıkı...babamızda sarsın bizi...mutlu mutlu pembelerden güzelliklerle dolu sağlıklı ömrün olsun dilerim isterim...
şuan farkında olmasan da hayata destek oldun sen bana yavrum...en içten dostumsun benim en temizinden en sevgilisinden...seninle muhabbet etmekte doyumsuz benim için...sarılıyorsun ya sıcacık en sevgi dolu halinle...dünyada insan başka ne ister ki..hamd olsun seni bize verene...kimbilir bu sayfaları bir gün okursun...herkes gibi inişli çıkışlı hayatımızı anlarsın bir nebze...ama en çokta sana olan kocaman sevgimizi koklarsın buralardan sevgili yavrum...güzel kuzum...bahtında senin gibi güzel olsun İnşallah...iyi ki varsın....iyi ki benim tatlı kuzumsun....SENİ ÇOK AMA ÇOK AMA ÇOK SEVİYORUZ...Maşallah sana...

9 Ağustos 2010 Pazartesi

azcık saçmalayamaz mıyım...

daraldım iyice...kaçacak ne köşe var ne de saklanacak yer...ağlayasım var ya...ağlayamaz mıyım hıçkıra hıçkıra...ağlarsam yanımda olmaz mı kimse...boş konuşmalarla geçerken tüm günüm birisi de sormaz mı bana..derdini dök be kardeşim...ağla omzumda sarıl bana....denmez mi bu...doya doya saçmalayamzmıyım....boş boş küfürler savuramazmıyım....
bozulan teraziye hak adalet arayamazmıyım.....neden yok...şöle karşısına alıp benimle hüngürdeyerek ağlayacak çığlıklar atacak yok mu be kardeşim....bir Allahın kulu yokmu beni anlayacak...bakıyorum etrafa...mutsuzluk hat safhada...herkesin derdi benden büyük...dokunsam ben den cok ağlıyorlar ya...gülüyorum halime...diyecek sözüm kalmıyor...susuyorum...tiyatroda yerimi alıyor bir kez daha boş laflarla günü savuşturuyorum...Allahıma dualarım şükürlerim kalıyor dilimde...yüreğim buruk kalıyor bende de hasret...

6 Ağustos 2010 Cuma

ben okuyu cok şevdim anneeeeee....


hiç olmadık beklenmedik anlarda...hep aynı muhabbet ana-kız arasında:
-" Anneeeeee"
- efendim kızım
- "ben okuyu cok şevdim" anneee
- ben de cok sevdim annem...
( bu duruma sevinen anne fırsat bulmuşken başlar sevdirme çalışmalarına arka arkaya bir sürü laf söyler )
- eee yarın yine gitcez dimi kızım...oyunlar oynarsın arkadaşlarınla ne güzel dimi bebeğim...öğretmeninde çok şekermiş....yemekler de süpermiş....
- "hıhıı anneeee.....bilioymusunnnnnn ben okuya ditmiycem" anneeeeeee.....(asıl o anneyi alıştırmaya çalışırmış da anne anlamaz)
-ama olurmu kızım hani sevdim dedin ya...hem oyunlar oynıycaktın yaaa...( anne yine kaybetti çaresiz.. belli ki yarın da ağlamalar eşliğinde okula gidilecektir...)

kreşten aldığım her akşam bilmem kaç kere buna benzer dialoglarımız oluyor...bir an önce onunda benimde alışmamız şart...üstüne bir de her gün hastayız...kreşle ilgili de bir sürü soru işareti var kafamda...diyorum ki en iyi kreş buysa...neden bunlar bunlar eksik...ya da türlü şeyler...neden bende bazı anneler gibi rahat olamıyorum...umursamaz davranamıyorum ki sanki...bu kadar titizlenmek hiç ama hiç istemezdim ben ya...hayırlısı İnşallah...araya yine 2 gün girdi ya pazartesi İnşallah ağlamaz...haftasonların da da uyumaz oldu bizim ki...cok dır dır cı oldum son günlerde...sanırım çeneme vurdu sıkılmalarım....buna da hayırlısı İnşallah...neyse ben kaçımmmmm çenem düşük...

sevgiyle kalın...

5 Ağustos 2010 Perşembe

1 Ağustos 2010 Pazar

koşturmaca yazısı...




geçiyor ya günler...koşturmacayla...ama bu benim seçimim...sanki bir telaş havası olursa vakit su gibi akarda çabuk gelir vuslatımız...ne bileyim esasen bu sayfalar dertlenme mekanı olmasa da kızıma bu vakitleri taşımak belki de geleceğe paylaşmak için yazıyor karalıyorum ya...

kızımla bugün gezdik dolaştık...saçma sapan öylesine koşturduk....eve dönerken ki saat gece 12 civarı...ben sürüyorum kızım arkada koltukta....durduk yere atıldı buğulanmış gözlerle..." annem bişiy diyceemm şana" söle bebeğim..." anne sen yarın işe ditmeee ben de okula ditmiyim" oluymu...yarın okula gideceğini nereden anladı bilmem ama bu sözleri söylerken ki ses tonu ve bakışları içime oturdu...bu kadar zor olduğunu bilmezdim...kreş hayatının cok keyifle gececeğini düşünmüştüm....kızım sosyal davranışları gayet uyumlu iletişimi severdi...ve ben işe giderken pek umursamaz by by eksik etmezdi...tabi benden öte sevgi sunan anneannemizle beraberdi o vakitler...benden ayrılmak sorun olmazdı böylece...gel gör ki....kızımın tanımadığı kişlilere bırakılması bir yana...sevginin coştuğu anneanne-dede birlikteliği...evinden de arılıyor olması....ve babamızın gidişi...2.5 yaşındaki bir bebek nasıl bir tepki versin ki...ben bile henüz alışamamışken....o küçücük masum yüreği nasıl ikna eder de kreşine bırakırım...sevmiyorum pazartesileri bir kez daha...sevmiycem de...bakalım yarınımız İnşallah kolaylıklarla geçer...


sevgiyle mutlu kalın...