28 Ocak 2010 Perşembe

şimdiler de biz:)



kuzumla hasta olduk...10 gün kadar önce kızımın ishal kusma karışımı ile başladı herşey...sonrasında başlayan bir burun akıntısı...devamı öksürük ve sonu ateş...hemde 40 lara varan beni deliye çeviren ateş...duş aldır şurup ver olmadı bir de fitil ver...derken hastanede geçirilen gece ve ateş...sonuç üşütmüş hem de kötü...bu kadar üstüne titrerken nerde üşütmüş...hala cevabı yok...ha ya da grip olmuş belli değil..kesin olan kulakta da iltihap...çok şükür ki bu süreçleri geçirdik antibiyotik ve bir kaç ilaç...burun spreyleri derken çok şükür keyfi yerinde cimcimemin...kontrole gidicez cumartesi İnşallah atlatmışızdır...bu arada da ailecek hasta olduk...uykusuz geceler yorgun günler bitkin bırakmış olmalı...bende bronşit olmuşum belki de hayatımda ilk kez...nefes alamadığımı hissediyorum ara ara...öksürük kesiyor içimi...neyse ki doktor durumuma el koyup halimden anlayıp derman oldu da ilaçlar ve rapor eşliğinde evime yolladı beni...hoş evdeki koşturmaca dinlendirici olmasa da razıyım bebeğimle başbaşayım...iş yerime hasta olduğumu anlatmak ise içler acısı ki bir geçmiş olsun lafı yerine türlü tuhaf lafları işitmek zorunda kaldım...hatta dalga bile geçti amir saydıklarım...beni düşürdükleri bu durumdan ötürü Allaha havale ediyorum hepsini...böyle durumlarda tek laf vardır söylenecek...Allah inanmayanın başına versin...ne diyeyim...Allaha şükür ki daha iyi durumdayız...öksürük haksırık ve nefes darlığı ile çaresiz kalsamda ara ara çok şükür bende atlatmak üzereyim...
dinlenmek pek mümkün olmasa da pazartesi ye kadar evimde kızımla beraberim...
bugün kar yağarken seyrettik kızımla...dışarı çıkamadık ama penceren meraklı bakışlarıyla seyretti bembeyaz örtüyü...
bir de minik kardan adam yaptık...değmeyin neşesine bir keyif bizimki...
günler böyle geçmekteyken bugünde geldi gitti...yavrularımız büyürken bizlerde geldik ya hayatın yarısına hayr olsun...mutlulukla sağlıkla huzurla dolsun gönüllerimiz...

sevgiyle mutlu kalın...

20 Ocak 2010 Çarşamba

23 aylık bir Can kız....

Canım kuzum tam 23 ayını doldurdu...2 yaşına 1 ay kala koca bir bebek oldun sen...sanırım yıllar geçsede anne gözünde hep bir bebek kalacaksın minik meleğim...öyle güzel öylesine masumsun ki can kuşum...her sabah işe gelişlerim de kocaman özlüyorum seni...her akşam özlemle sarmalamaların gibi...öylesine hasret öylesine huzur dolu..."annem" deyişlerin uçuşurken beynimde kokunla doluyum ya..daha ne olsun hamd olsun...zor zamanlardan geçtik tüm anne ve bebekler gibi...sen beni ben seni tanımaya bilmeye çalışırken epey yol kattettik...hatırlarım ki...bu minicik ayaklar yürür mü bir vakit...bu bal dudaklardan anne deyişleri duyarmıyım bir an derdim ya...ne çabuk geçmiş zaman...kayıp gitmiş zaman ellerimden sanki...seninle birlikte bende büyüdüm ya elbet...çok şey öğrendim senden...hayata dair ne çok şükür geldi seninle birlikte...kendimle ilgili nelerin farkında değilmişken, bunları ilmek ilmek yeniden keşfettim ya seninleyken...muhabbette ediyoruz kızımla az biraz...derdini de anlatıyorsun ya az da olsa...işler yapıorus ya oyun oynar gibi...hani ben eline bez veriyorum da sen olduk olmadık her yerleri itinayla silmeye çalışıyorsun ya...masa kurmaya çalışıpta sonra tuz la tatlandırıyorsun ya her bir tabağı...çayımın şekerini sen atarken bir de balından katıyorsun ya...keyfim kaçıksa azcık kucağıma atlayarak gözümün içime bakarak masum bakıyorsunda yanağımı okşuyorda içimi coşturuyorsun ya....ben de yapcam... bende yıkıycam...benim...ben de yiyim...beni de dötüy...herşey senin...herşey senin için ya...ve herşeyi sen yapmalısın ya...istemediğin hiç bi şeyi yaptıramıyorum da durakalıyorum ya....nasıl da kişiliğini kanıtlıyorsun ya....daha ne olsun...Allahıma hamd olsun...bu sayfalarda şu kadar kilo,gelişimi böyle böyle, bak görüyormusun gelişimi şu kadar iyi gibi bahsedemiyorum..belki yazmalı ellerim ama kalbim istemiyor...hiç kimseyle paylaşmıyorum bazı şeyleri...kim bilir belki benim dünyamda saklı kalsın istiyorum kim bilir belki de!!!....her anne gibi hala devam ediyor isteklerim...kızım şunu da yapsa bunu da etse diyorum da...en çokta seninle muhabbet istiyorum güzel meleğim...hayatta konuşabildiğim gerçek hülyayı tanıtabildiğim güvendiğim o kadar az insan varki...onlarda ya geç kalıyorlar zamanıma...ya da yorgun kalıyorlar anılarıma...biliyorum bu büyük bir bencillik...sevgili kızım büyüycek bana hayat arkadaşı olacak...bunu istermisin? dinlermisin anneyi içtenlikle...geçirdiğimiz her an dan yine büyük keyif alırmısın o vakitler de de...öper koklarmısın yine Annemmm haykırışlarıyla....

canım meleğim...tüm sevdiklerimizle sağlıkla mutlulukla huzurla hayırlarla dolu güzel ömrün olsun dilerim...Güzel kuzu...seni çok ama çokkkkkkkkk seviyorum...

sevgiyle mutlu kalın...

14 Ocak 2010 Perşembe

Bir baba yazar...sevgi yazar...güzel yazar...

Bir söz söylenmeli...bakar gibi ufka şimdiyi düşünmeden kısıtsız,engelsiz olmalı...yol var gidilecek...iz var sürülecek...can var özleme, vuslat kıvranışlarına gebe.. adam belki görmüştü bu düşü, belki taşımıştır göz kapaklarında önceden...bu evvelinden fersahla ağır, fersahla mis kokular yüklü... yollar kıvrımlı...yollar yokuş... yollar sabır tohumları ekili...istikametteyiz sebebi adam olma gayretinden, adamlığa verilmiş yeminden...hak bilip hak söylemekte adam...yalansız, temiz şiveyle olanı söylemekte, olacağı fısıldamakta ama hep istemekte güzelini...canı yüreğe koymuş adam...dünyayı canında görmekte, canında dilemekte...sevgi hecesi tartıda hafif gelir bu dileyişin ölçüsünde...ben candayım...can bende...ne un denir...nede su denir ekmeğe...bundan sonra hayırlısına dönüşmüştür adamla onun canı...gerisi boş....anlamsız ve düzmece..

12 Ocak 2010 Salı

iyi gelmedi yahu...

yaw iyi gelmedi bana...bu şarkıyı dinlemek.... Mustafa Ceceli dinleyeli cok olmadı esasen...dinledikçe coştum sanki...ha bir de Anneler Dünyasını takip ettikçe sorgular oldum......hani babalık sertifikasıya konusu....
eşimi kendimi...hayatımı.....bebeğimi...hayatın neresindeyim ben....yani gerçekten bu hayattaki misyonum ne benim??? iyi bir anne....iyi bir eş....iyi bir evlat ya da iyi bir arkadaş olmalımıyım yahu...olmasam ne olacak...sevmiycek mi beni birileri...sevmeleri için mi tüm bu çabalar...peki kim?! benim için ne yapıor ki!?...kim nazımı kaprisimi çekiyor....azcık suratım asık olsa kim yön değiştirmiyor ki...hep uyumlu davranmak zorunda olan bir sevgi kelebeği!!!iş te güç te dolanan hele evde işi hiç bitmeyen...coğu zaman bebeğine doğru vakitleri ayıramayan bir anne değilmiyim!!! ailesinde palyaçoluk yaparak herkesin gönlüne göre şerbet veren ben değilmiyim???ne bilim azcık bende naz yapsam...birazcık hasta olsamda sıcak corbam gelse bana...ya da bir haftasonu da biri kahvaltıdan hazırladıktan sonra kaldırsa da tv karşısında mükemmel bir sofrada yesem en lezizini...bir kerede elimden birileri çekiştirmeden tabağımdaki yemek soğumadan yemek yesem..bu böyle sürer gider...tüm annelerin sitemi gibi devam eder gider...

6 Ocak 2010 Çarşamba

İlk gün gezmeleri :)))

01.01.2010 hava cok güzeldi Ankarada...güneşi kaçırmadan atalım kendimizi dedik kırlara...çoğu kaçamaklarımız gibi Mogana gittik...güneşli ama soğuk ve rüzgarlıydı...ama rüzgara karşı atmıştık boyunlara şalları...Ayşe kızı da sardık sarmaladık...ohhh be ne de güzel nefes almıştık...ilk fırsatta yeniden kaçacağız nasipse :))) sonra açık havadan acıkınca Balgatta Bolu Mangal Keyfine gittik...kalabalığına yer bulamamasına... ferah bir mekan olmamasına... rağmen yine de seviyoruz orayı ...hem eve yakın hem servis güzel köftelerde lezzetli...
anneanne ve bebişi ayşenaz
babamız ve ayşenaz






5 Ocak 2010 Salı

Yeni yılda ilk kutlamamız...

yeni yılın ilk pazar günü...
daha önce nişanlandığını söylemiştim ya Sıdıka canın...
onun kutlaması vardı...güzel bir gece...
mutluluklarla dolu güzel bir yemekti...


canım arkadaşıma cok cok cok mutluluklar diliyorum....
sen hep mutlu ol kıssss.....
enişte de benim iş arkadaşım olur...biraz çöpçatanlıkta yaptım hani :))
resimlerimizi de paylaşmak istedim yine....
mekan: çayyolu Kırmızı...

Mutlu anlarımız bol olsun...sevgiyle mutlu kalın...