5 Eylül 2011 Pazartesi

Gece gece...mutluyum...

Mutluyum...umutluyum...çok şükür...
az evvel kısacıkta olsa sesini duydum...
o uzaktan hasretle sunulan ses var ya bunun tadına varan çok az kişi vardır...
ne değerlidir bilen bilir...
çalmasını beklediğin telefonun ucunda hasretin vardır...
sevgin vardır...
hayatın kıymeti vardır...
kuzucuğunda sesini duyayım ya dedi vaktim az...
huysuzlanmış ve babaya darılmış ayşeme gel de anlat şimdi...
kızım konuş...hayır ben ona küstüm...o gelmedi...
kızım hadi bak bekliyor baba...
hayırrr...ben onu çok özledim ama o gelmedi....
peki hadi masal anlat o zaman birazcık...
tamam anlatırım ama ne zaman gelcek?!...
Gelecek kızım İnşallah sağlıkla gelsin...
Tüm bekleyenler sağlıkla huzurla mutlulukla kavuşsun İnşallah...

23 Ağustos 2011 Salı

Sakallı Dedem...

insan hiç konduramıyor...uzak tutuyor her kelamdan...bir yakının gideceğini hesap edemiyor bilemiyor...
Dedem...hakkın rahmetine kavuştu...üzgünüz...çok üzgünüm...aniden oldu...ansızın...
yaşlıydı...yaşlı olması vefatının mazereti olmazdı elbet...vakit...nefes...rızk...bu kadarmış...buraya kadarmış ömür dediğin...
daha evvelden canım anneannem ve dedemi de kaybetmiştik...hiç acısı dinmez geçmez sanmıştım da geçermiş de izi kalırmış derinden yürekten...

şimdi de dedem...
dedem için üzüldüm yandı içim ne yapar oralarda nasıl olur deyip afalladım...sonra çaresizlik... takdiri ilahi... hesaplaşmaya başlıyor insanoğlu kendiyle...ölene şimdiye kadar ne yaptığı ne yapamadığı ile ilgili...eksik yaptıkları yüzüne çarpıveriyorda kalıyorsun o dakika...daha fazla ilgilenip daha çok yanında olaydım deniyorda imkansızlık bağlıyor...ve başlıyorsun ölümü hayatı anlamaya...yaşamanın gerçeğini bir anda fark ediyorsun...körmüşsün aslında da farkına varmamışsın gibi...bugün ölecek gibi...hayatın tek manası ölmekmiş gibi...anlıyorsun ki...yaşadığın hayatta nerde nasıl olursan ol hazırlıklı olmalısın!!! hiç ölmeyecek gibi yaşarken yarın ölecek gibi vazifelerini en güzel haliyle yerine getirmelisin...ve uyanmalısın yalandan daldığın rüyalarından....

biliyorum çoğu insanın blog dünyasında hüzünlü paylaşımlara tahammülü yok asla...onlar için hayat hep pembe olduğundan anlamalarını benim hüzünlerimde paylaşımcı olmalarını asla beklemem...bekleyemem...
işte böyle ki... beni anlayan anlamayan...iç sıkıcı bulan...rahatı yerinde laylaylom yaşayan...öyle yaşamaya devam et...senden bana benden sana fayda olmaz zaten...
Hayat bu...tatlısı da var... hüzünleri de var...
Dedem için tüm kayıplarımız için dua istiyorum sizlerden...içinizden gelirse...
Allah razı olsun...canınız sağolsun...
Dileğim o dur ki...
Allahım rahmet eylesin, yattığı yer Cennet olsun İnşallah...

Allahım başka acılar vermesin bizlere...kimselere...ve Rabbim bağışlasın tüm sevdiklerimi bana...

hep mutlulukların olduğu ve paylaşıldığı güzel günler dileğimle...


8 Ağustos 2011 Pazartesi

bu kadar çabuk olacağını bilseydim :(

Gitti...Düldülüm...gri şimşeğim...nazlı emektarım...sevgili arabam gitti...gitti ellere...

aniden oldu...nasıl oldu anlamadım...hemen bugün...bu kadar çabuk olcağını nerden bilirdim veda edemedim ki....

baktım ardından...usulca gidiyordu...veda ediyordu sessizce biliyorum...

çok üzgünüm...çok üzüldüm...

nasıl oldu anlamadım...bu kadar çabuk olacağını tahmin etmemiştim...ve bu kadar bağlandığımı...

2 senedir bizimleydi...1 senedir hergün beraberdik...hiç üzmedi beni...ama ben ona kıydım verdim ellere...ühühühühühü :(

hakketen ya...geri verirmi acep o acemi adam...direksiyonun başına geçtiğinde nasılda içim yandıydı...adam daha direksiyonu tutmasını bilmiyor nasıl bakıcak benim kuzucuğuma...kontoğı çevirmesi bile bi acayipti...çeviremedi bağırttırdı nazlıyı...gitmek istemiyordu ya vicdansız ben kıydım arabama...verdim ellere....ühühühühühü :(


yaw ne bileyim... neden bağlanmışım ki bu kadar...2 sene kahrımızı çekti..kızımızı kolladı büyüttü...çok şükür bizi yormadı üzmedi...ondan mı desem de...insan bi hoş oluyormuş...ilkinde de böyleydi tam 1 hafta sayıklamıştım beyazımı da...bayan olmaktan mı duygusalız acep?


ne diyelim...alana hayırlı uğurlu olsun...Allah kaza bela vermesin...güle güle kullansın...(ühüühühüh ama çok özledim ben arabamı)


bu arada arabasızlık zormuş yahu...araba gerçekten bir lüks değil çok mühim bir ihtiyaç olmuş...



5 Ağustos 2011 Cuma

Huzur :)




çok şey değil dimi istediğim?


tüm sevdiklerimle sahil kasabasında sakince huzurluca yaşamayı hayal etmek...


dalıyorum bazı...


eşim yanımda yeni suladığımız çiçeklerimizle dolu bahçemiz tam da denize nazır...


ayşem koşuşturuyor ot böcek peşinde..bu ne ? diye bir sürü soru sıralıyor sahneye...


gülüşüyoruz...ardından mis gibi kahve kokuları geliyor...



gözlerimi kapatıyorum ve dalga sesleri kuş sesleri bir de sevdiklerimin sesleri birbirine


kavuşuyor...tüm sevdiklerim benimle...ayrılık yok...özlemek yok...endişe yok....


huzur değilmi...huzur...




insan başka ne ister...sağlık,huzur ve mutluluktan başka...








25 Temmuz 2011 Pazartesi

Şükür!!!

durgunluk günlerindeyiz...çok şükür...
özlemek ise giderek artıyor..her doğan günde az kaldı diyorum az kaldı...şükretmenin ne denli önemli olduğunu daha da bir fark ediyor insan...beklediği biri olunca...bakıyorum da şöyle bi...eşi ona çiçek almadı diye küsenler var...ya da o gün onunla az ilgilendi diye triplere girip kendi kendini hasta edenler var...garip geliyor...hatta çok komik...oysa bundan 1 sene önce bende aynıydım sanırım...insan fark edemiyormuş...anlayamıyormuş kıymetini...onunla bir bardak çay bile değere binermişte bilemezmişim...şimdi ki şükürdeyim çok ama çok şükür ki...sesini duyabiliyorum arada da olsa...iyi ya sağlıklı ya hamd olsun Allahıma...
biliyorum ki benim gibi bekleyen çok hasretle... beni anlayanda sadece onlar bunun da farkındayım...çevremde o kadar çok ki anlamayan...beni anlamsız bulan...canları sağolsun...hepimizin bulunduğu durumda şükredeceği o kadar şey var ki...herşey için çok şükür...
bi yandan kavuşamayanlarda var ki içimi yakmakta...çaresiz bırakmakta...Allahım sabırlar versin...bir daha kimselere yaşatmasın dileğim...ne için...kim için...Yazık!!!
çok şey var dilime dolanan...ama dökülmemeliler buradan...onları Allaha havale ediyorum...

Allaha emanet olun...

19 Temmuz 2011 Salı

konuş konuş nereye kadar anacım?!

Bütün gün konuşuyorum...anlamsız...bomboş...laf olsun diye...Akşam olup ta kuzuma kavuşup yuvamıza gittiğimizdeyse yavrumla konuşacak tek laflık gücüm olmuyor...kabul ediyorum çenem düşük biraz...kızım da aynen ben...tüm enerjisini çenesini bana saklamışcasına başlıyor ki başa çıkana aşk olsun...niye anne? neden olmuş v.s...ardı arkası gelmiyor tatlı dilinin çok şükür tabi de bu ara kaçık olduğumdan suretle kafam algılamıyor...

çenesine vurdu derler ya onu yaşıyorum sanki...kafamda bir sürü 40 falan sanırım...yok yok 100 tane tilki dolaşıyorda kuyrukları birbirine değmiyor...bi insan beyni kendi kendine sürekli konuşurmu?!...bişey düşünürken hoppp başka bişeyle didinmekle buluyorum kendimi...noluyor yahu...daha yeni geldim tatilden eee baba da geldi gitti izne...nedir bu koşuşturma...nereye yetişcez anlamıyorumki...hayat...hayat işte....bir garip yol...hızla nasılda geçiyor...yolu uzun gibi görünmüştü de yolu yarıladım bile...

yazarken fark ettim ki ayşemden huy kapmışım...herşeye bir niye ekler gibiyim...

evet ya niye ama niye bu koşturmaca...olan ne ? nereye yetişcez...

ha sabahları apar topar önce kreşe sonra işe yetişme çabası haricinde bi de akşam kreşe yetişme haricinde nereye gidiyoruz diycem de...

hangi birimizi yetiyor ki koskoca 24 saat...

bakın yine aynı şey oldu...neyle başladım nereye geldim...daha alışveriş mevzuna hatta ev işlerine bile deyinecektim...

biliyorum biliyorum kime dokunsam herkeste aynı telaş aynı yetişememe telaşı...

ama kimsenin çenesine vurmuyor ki...herkes bi gizli saklı...herkes bi sus pus...

acaba susturan da benmiyim?! yok canım daha neler :)

çene düşmeden ben gider...

sevgiyle kalın...

8 Temmuz 2011 Cuma

öyle böyle...bi de kreş...

geldik şükür...çok oldu...babamızı gönderdik çoktan...Allahım tekrar kavuştursun İnşallah...hatta hiç gelmemiş biz hiç buralardan gitmemiş gibiyim...


hayat...zaman...ne kadar çabuk geçiyor değilmi...geçip gidiyor tüm beklenen anlar...yerini yeni beklemeler alıyor...çok şükür ki güzel geçti...iyiyiz hepimiz...her anı kıymet dolu...güzel bir tatildi...Ayşem de huzurlu ve mutlu geçirdi tatilini...ama ben dururmuyum...yeniden kaçış planları yapmaktayım buralardan...


bi yandan da seneye cıkacak tayine dair hayaller kurmaktayım...şimdiden gittim sanki...misafirim bu şehirde...


doğduğum büyüdüğüm sevdiğim şehir...ne kadar da meraklıyım değilmi seni terk etmeye...neden bilmiyorum yanlızım şehrimde...kapalı bir fanus gibisin Ankaram ne yapayım...bazı bazı boğuyorsun beni...bazı sarıyorsun sımsıkı...sana bağlayan tek şey canımdan çok sevdiklerim...onları da alıp gitsem olmuyor...hayallere daldım yine...şirin mi şirin yeşili bol denizi havası çok bir yer hayalim...özgürlük bu benim için...serinlik bu...hayat bu sanki...ah bi de sevdiklerim oldu mu yanımda daha ne isterim Ankaram...arada seni yoklamaya da geleceğim elbet...senden hepten ayrı kalmak olurmu hiç...


bugün Ayşemi okula bıraktım...Zeynep öğretmenimiz...ben dedi...gidiyorum...ayrılıyorum buradan...yeni öğretmeni de tanıştırdı...ben se telaşlandım bir anda...nolcaktı şimdi...tanıyorduk seviyorduk dedim...yeni biri...yeni dönem...yeni bir telaşmı olacak bize...kafam karıştı afalladım...ee madem öyle bizde kreşmi değiştirsek dedim...dedim de hakketen karıştı kafam...kreşi beğenmediğindenmi gidiyor ki...ama olmaski demi...böyle de yarım bırakılmaz ki...sorun ne acaba...nasıl öğrenirim ki? haftaya toplantı yapacaklarmış...bakalım bakalım...bi kaç soru ve dedektiflikle anlayalım İnşallah durumu...Ayşem nasıl tepki verecek bilmiyorum..yeni öğretmen bayağı bir deneyimli olmalı...nerdeyse annem yaşında...bi yandan da iyi olur gibi geliyor ama...hayırlısı İnşallah...


foto eklemek niyetindeyim evime gidebilirsem İnşallah:)


sevgiyle kalın...

21 Haziran 2011 Salı

kısa kısa anlatır...kaçarım tatile :)

vakit bu vakit...çok şükür...düğün sabahı babamıza kavuştuk hamd olsun...babasının gelişinden habersiz ayşem, zili basan kim diye merakla bakarken gördüğü babası olunca sevincinden deliye döndü minik meleğim...kavuşma anları müthişti...

düğünümüz ve kına gecemiz cok güzeldi...herkes güzeldi..çiftimizde mükemmeldi...Mutluluklarının daim olmasını diliyorum...

kavuşma vaktimiz dar olunca sayılı gün çabuk geçince zaman kaybetmeden iptal olan tatil v.s ye yeniden planlar yapıldı...şenlendik çok şükür....

gidiyoruz kısa zamanda nasipse...kısa da olsa bu şehirden insanlardan uzaklaşacak olmanın rehaveti içindeyim...

Düğünümüze dair fotoları ekleyeceğim bi ara...sonrası tatil fotoları olur nasipse...

görüşmek üzere...Allaha emanet olun...

sevgiyle mutlu kalın

10 Haziran 2011 Cuma

Yine çok tatlı bir veda :)

Güzel arkadaşım Sıdıka canım...oğluşuna kavuşmak üzere doğum iznine çıktı...
Tüm sevdikleriyle güzel bir yemek yedik bol bol foto çekindik...


daha önce doğum iznine yine tatlı bir veda ettiğimiz Esramız güzeller güzeli prensesi ile bizimle birlikteydi...





Canım benim...Allahım sağlıkla huzurla mutlulukla doğmasını nasip eylesin İnşallah...herşeyin gönlünce olduğu sağlıklı mutlu güzel ömrü olsun oğluşumuzun...sen hep mutlu kal emi?..

Seni çok ama çok seviyoruz...güzelliklerle git...yine bize sağlıkla tatlı oğluşunla gel İnşallah...geldiğinde burada olamasamda bir şekilde sizleri rahat bırakmam zaten :)

beni bizleri unutmayasın canım Sıdıkam...

sevgiyle mutlulukla kal...

9 Haziran 2011 Perşembe

Ben biraz nöbetçiyim :)

son bi senedir blog yazılarım bile değişmiş...enerjisi düşük! pozitif olmakla bunalım takılmak arasında kalakalmış...neden acep? bu zorunlu değişim benim yanlızlığı sevmememle mi alakalı...yoksa eşimin gidişiyle mi bilemedim...ayaklarımın üstünde mi duramıyorum...narin miyim o kadar...kırılgan mı duygularım bu kadar çözemedim...


gidişi...ayrı dünyalarda ayrı hayatlar yaşamakmı?gelecek diye hevesle beklemek mi? yoksa her an tedirginlikle haberleri izlemek mi beni yoran inciten bilemedim...


gelişine... planlar programlar yerleştirmek mi? en pembesinden en huzurlusundan...program işe uymayınca sarsılmakmı benimkisi...yoksa telaşlı heyecanlı nöbetli beklemekmi...inciten yoran?!


tatil yapmak ailece...kaçamak yaparak şöle 2-3 gün...ne kadar zor olabilir değilmi...bizim için bir hayal...bir mucize...hatta kardeşimin düğününde kızımın babasıyla...benim kocamla beraber olabilmem bile bir mucize...büyük bir lütfu olur Allahımın...


ihtimal cok düşükte olsa...yine bir umut beklior yüreğim...ben de yanlız değilim diyebilecekmiyim...kızım babasının kollarında olabilecekmi? bize kavuşmasının sevincini görebilecekmiyiz babasında...ya da yanlız üçümüzün olduğu bir resmimiz olabilecekmi?ayşem..yine uzaktaki cocuklara bakıp...mırıl mırıl söylenecekmi?" benim de babam var" diye...


iş icabı...zorunlu bir ayrılık bizimkisi...daha önce bir cok kez duymuştum oysa komutan eşlerinden nedenli zor olduğunu...anlamamıştım...anlayamamıştım yaşamadan...belki yaşadığı hayat İstanbul olsa, Manisa olsa ya da edirne olsa farklı olur muydu bekleyişim...bir telefona umut beklermiydim yine bilmiyorum...sadece sağlıkla gelmesini diliyorum...canı sağolsun...o dağlarda huzurlu olsun da sağlıkla kavuşalım da diyorum...


çok lafım da var ağzımdan cıkmasın diye direttiğim o şerefsizlere...nankörlere...gerektiğinde her birimiz oluruz en yüreklisinden vatan bekçisi...en alasından dikiliriz canla başla o ayrı...vatanıma feda olsun bekleyişimiz o ayrı...şehirlerde ahkam keserek adam olanlara inat...şerefle gururla sevgiyle çoşkuyla sımsıkıyız Türkiyeme Vatanıma...


daha da diyecek lafım çok olsa da...diyemiyorum...tıkanıyor bişiyler...birazcık bunalım takılsakta iyiyiz esasen...Allahıma şükürler olsun...bugünlerimizi aratmasın...hayırlısı ile sağlıkla kavuşmalar nasip eylesin...

sevgiyle mutlu kalın...

5 Haziran 2011 Pazar

kavuşmamız ne zaman?

yazasım geldi miniğime...lakin içimdekiler dökülmüyor cümlelere...
diyemiyorum ki evdeki hesap çarşıya uymadı...planlar programlar uymadı...
hayat...kader...ne dersen de nasipten ötesi yok kızım...
var çevremizde babasından 1 hafta değil 3 gün ayrı kalamayan yavrular...1 günü eşi olmadan kıpırdayamayan anneler var...1 günlük ayrılıkla zorluk yaşayan var da var...
biz aylardır babamızı görememiş olsakta sağlığına duadayız...şükürdeyiz....aylar geçipte vakit gelir diye niyetlendik ya düğüne tatile bekledik ya babamızı...gelememe ihtimali de var...yanlız kalıcaz ya yine...uzaktan bakıcaz ya babasına sarılan kuzulara ve başka sebeplere sarıp ağlıycaz ya anneye sarılıp...olsun şükür deyiz yine...bir gün sağlıkla kavuşucaz İnşallah diye...
bilmekle yaşamak farklıymış bebeğim...evet biliordum...ama seviyordum...
seviyorum daha da çok...
gel gör ki ayrı kalmak zor işmiş...kalabalıklarda yanlız kalmak cok zor...
en yakınım dediklerin seni anlamasa da bilmese de zor iş...gün gelir en güvendiğin derse geldi ağladın gitti ağladın...şaşakalırsın!anlarsın ki o kişi sana hep uzaktan bakmış seni hiç anlamamış...anlamaya bile çalışmamış...
neyse ben yine dertlendim...yakışmıyor değilmi bloguma...
blog aleminin en sulugözü benim sanki....yada en bunalımı...
ne derse desin alem...bu blog sadece yaşadığını yazar...

17 Mayıs 2011 Salı

Babasından Kuzusuna

Bu canda hatırın var diye özlem çeşmelerini sonunca açmanın ne gereği var…. Bu canda fısıltılarına gizlenmiş göz pınarının bahar çoşkunluğuna eş yaşların var diye uzak mekanlardan gelemeyişimi neden sözlerde kulaklarıma zikredersin, ne zamansızdı şimdi bu sözlerin…

Ben boyun borcu hükümlerin hesabına düşmüşken bir güllük koku mesafelerinde azap hasretlerini çevre çevre görmelerdeyken, bilirsin ki bende canının hatırı benden aşkınca çoktur ve geçen her günle geçen mevsimler adedince katlanmaktadır…
Yol oldum, yolcu oldum ayakların gittiği izlerin peşinde, can oldum yağmurlara, yoldaş oldum esen rüzgârın esişine de katlanır, sabır gösterilir sandım özlemlerine. Dedim bazı yaşlara boğulmuş sesimle, sızdı benden de demedi sesim yüz resmime astığım özlemin çoktan fazladır, kum tanelerine sayıca rastlaşmaktadır da…


Canım, kuzum, Misk-i Amber kokulum duydum ki dünya hastalıkları ilişmiştir bedenine, ilişmiştir de bakan gözle bilemedim, sevmekliğim, sevmişliğim can harem ilişip de hekim ellerine ilişemedim, iliştiremedim seni…


Hep durmalı diye şükrün kapısında duysamda sesini başkalıklar, öksürükler salmış sesini, Mevla’dan şifalar canına yoldaşlara razılık diledim…


Bu yarınların yakın olma umudu olmasa boyun borcu fermanlarını dinlemeyeceğim, dinlemeyeceğim emir kiplerine mahkum oluşu.Şifanın kıyısında gezindiğini, can yoldaşlarının merhametinin enginliğini bilmesem hesapsız koşacağım gölgelerine.


Hamd olsun gördüğün yaşam günlerinin gereklerinden, işin doğası gereğindendir, gelip geçici halin bir resmidir duydum yoldaşlarının sesinden de metanetlerine düştüm, şükrettim, Hamd ettim Mevla’ya…



Belki yarın, belki yakın birkaç yarının sonrasında şiir olur sesin, pürüzsüzlüğün dalgalarında oynaşır mavi denizlerin koynunda…


Belki yarın boyna fermanlar bitince yanı başında olurum, gün görür özlemleri tatlı tebessümlerde yad ederiz…


Ben seni bir ömür özlemişim Kuzu tanesi, ben senin var oluş müjdeni duyduğumda sevinçten yaşlarına düşmüşümde, nimet diye bunu bildim binlercesinin içinde, hayırlını dudak arasında fısıldadım, dualar ekledim üstü üstüne…


Şunun şurasında yeni dolunay oluncaya dek vakit kaldı… Yeni dolunay gelirken el ele tutuşmuş geleceğim ay dedeyle… Yeni dolunay gelince pamuk prensesin, ay ninenin masallarını ve onların bir avuç dolusu kahramanlığını getirip kucak sıcaklığında iliştireceğim ellerine…


Ellerinde ellerimin sıcaklığı, baba hasretliğini sayılı gün adedince yaz sıcaklığında bahar ferahlığınca serinleteceğim, serinleyeceğim Baba kuzunu, anne can kuşusu…


Sen bildiğin şarkılarını yineleye dur bebişim, sen anlatacaklarını unutma hiç ve başka başkalarını ekleyip arttır sözlerini, dinleyeceğim hepsini bir bir …


Kimselere de söyleme gizli yerimizi, kimselere de gösterme saklandığımız köşeleri… Kimselere de anlatma hangi masal kahramanısın masalımızda, kimim ben deme ay dedeyle seninle gezinirken deniz kıyısındaki mavi bahçelerde, hangi hayvanlar emrindedir, hangi saraylarda hükmün geçer söyleme, bilmesinler sırrımızı…Kuzum sırlarımız bizim oynadığımız köşeler, sırlarımız saklanmalarda avuttuğumuz türkülerimiz, sırlarımız sallarken seni uykulara e ninniler bilmesin kimseler, duymasın Naz’lı bebişim….
Ben fermanlara konu hasretlerde biriktiriyorum türkülerimi türlü türlü, seviyorum tepeleri sarmış kuzuları, oynuyorum kardan amcalarla senin yerine anlatmak, söylemek için….


İnşallah sen birkaç şeker daha yutunca, birkaç pekmez suyu içince geçecek hastalığın canım… Ben kuşlarla geleceğim sana ve can yoldaşı canıma…


Canım, cananım yeni ay doğduğunda türkülerle, masallarla geleceğim…


Geleceğim özlemi bende, çokça özlediklerim..

5 Mayıs 2011 Perşembe

Güzel Annem...Nice Mutlu Yıllara...

Canım Annem...Güzel Annem...

İyi ki doğdun...iyi ki benim annem oldun...iyi ki kuzumun anneannesi oldun...

Bana ve kızıma sunduğun sıcacık sevginin emeğinin güzel yüreğinin hakkı ödenmez...

Allahım hayırlı sağlıklı huzurlu mutlu uzun ömürler nasip etsin İnşallah...

Dünyalar güzeli canım annem...

İnşallah hep birlikte nice sağlıklı huzurlu mutlu yıllar olsun...

sen hep mutlu ol İnşallah...

4 Mayıs 2011 Çarşamba

Hayat bazen...

Biliyorum ne zaman iç sıkıcı yazsam hoşuna gitmiyor bazılarının...hayatı pembeden kafadan rahat yaşayanların bloglarında görüyorum ki herşey güllük gülistanlık...ne ala...ne hoş...diyorlar ki bebeğimin sayfasında olumsuz bişiy olmasın...olmasın elbet hiç olmasın...

Biz de de şükür ki büyük bir sıkıntı yok...madem ki burası kuzumun sayfası...o zaman yaşadığı hüzünleri baba ayrılığını da yazmalıyım...hayat değilmi alıştırmaya büyütmeye çalıştığımız...

hayatı hep güzel olsun hep mutlu olsun ama hayatın prenseslere sunulan saraylarda geçmediğini de bilsin öğrensin...el bebek güle bebek kıyamazken yavrularımıza en ufak bir sıkıntıda hayata küsen çöken bir bireyde olmasın yavru kuşum...güçlü olsun...bilsin ki prenses değil o...dünya ise saray hiç değil...anne olarak isteğim bahtının güzel olması bütün duam bununla...gel görki tahtını ben yapamazsam...yapamam da...her dileği yerine gelen bir sultan olmadığında ne olacak...


yaşadığı hüzün baba ayrılığı şimdilerde...çok şükür ki babamız sağlıklı...arada geliyor da...ama 3 yaşındaki çocuğun buna gönül razılığı göstermesini bekleyemiyorum...ara ara çoşuyor ağlıyor kapanıyor odasına...sonra geliyor sarılıyor bana..."Anne babamı çok seviyorum ben...neden gelmiyor...ben onu çok özledim" dediğinde düğümleniyor boğazıma bişeyler...kalakalıyorum ağlaşıyoruz kuzumla...silkenip diyorum ki noluyor...çok şükür iyi...bu kısa bir ayrılık sadece...desem de ayrılık zor iş...zor iş...zor...babasıyla telefonda konuşurken ağlıyor da gözlerinde pırıltı oluyor ya bitiyorum işte...


Allahım kimseleri ayırmasın...Allah kavuştursun herkesi sevdiğine...

veee tatlı kızımla tüm çocuklara güzel ömürler yazsın iyiler ile karşılaştırsın İnşallah...

Tüm yavruların dünyası Saray olsun..


napim ya...ben böyleyim...hayatımıza dair sadece mutluluk paylaşamıyorum...

28 Nisan 2011 Perşembe

Yetişebilecekmiyiz Düğünümüze...

Son günlerde tatlı bir telaş var ailemizde...evimizin en küçüğü benim canım kardeşim evleniyor nasipse Haziranda...öyle bir pırıltı ki...ailede herkeste bir heyecan ve mutluluk var...tahmin edeceğiniz üzere telaşta...yetişecekmiyiz ki?
düğün söğütlü bahçede...kır düğünü olacak...her yer yemyeşil ne güzel...her detay düşünülmüş...
bi de babamız o tarihte geleceği ve hemen düğün ertesinde tatile de gideceğimiz için iki ayrı yoğunluk var şu ara bende...bir sürü laf var beynimde...şöylemi böylemi...elbiseme de karar veremedim..aslında aradığım modeli bulamadım...diktireceğim mecbur...çok işim var çok...
benim bebeğimin gelinliği hazır...çok severek aldım...alırken hem satıcı hem de müşterilerden biri aman ne gelinliği çok güzel abiyeler var çocuklar için onlardan alın desede...bence durum öyle değil...kızım sadece dayısının düğününde gelinlik giyebilir...bir başkasının düğününde abiyeyi heryerde giyebilir...ama gelinlik özel bişey özel biri için sevimli sevimli dolanacak ortalarda...hem 3 yaşındaki bi kuzunun abiye giymesi biraz garip geliyor bana...
daha çok şey var çoookkk...
Sonuç o ki...ailemizin yeni çiftine ömür boyu mutluluk diliyorum...
yeni gelinimize de HOŞGELDİN:)

Sevgiyle Mutlu Kalın...

25 Nisan 2011 Pazartesi

Ey deniz...dalgalı deniz...

açılmışız meğer...o kadar uzak olmuşum ki fark etmemişim...nasılmıyız? kuzucuk büyüyor...iyiyiz şükür...çoğu zamanımız babamızı beklemekle geçiyor...baba özlemiyle doluyuz...ama çaktırmıyoruz...hassasız biraz...oyalıyoruz beynimizi kendimizi boş işlerle karmaşık şeylerle...
zor...zor muş...yaşamayan anlayamıyormuş...dışardan bakıldığında kolay gelse de...zor...


işin içinden çıkamadığım anlar oluyor...minik bir yüreğe neden babasından ayrı kaldığını izah edemiyorum...ayrı kalmak tek sıkıntı değil üstelik merak içinde bekliyorum günlerce gecelerce...çaktırmıyorum güya...çaktırsam da başka türlü bir hırsla hüzünle geçiştiriyorum..kendimi kendimizi yanlız hissediyoruz ki...bu çok yanlış esasen..çok şükür ki anneanne ve dedemiz var üzerimize titreyip yanlız bırakmıyorlar...sımsıkıyız hamd olsun...Allahım başımızdan eksik etmesin...


bu başka bir yanlızlık...çekirdek aile olmak nasıl bişiy? eşinle dışarı çıkmak nasıl bişiy?eşinle muhabbet etmek, dertleşmek ya da dırdır etmek nasıl bişiy unuttum sanki...unuttum!


ana kız olarak çok iyi arkadaş olduk...yanlız başımıza kaldığımızda o minik yürekle tek yürek oluyoruz bi anda...beni öyle iyi anlıyor ki...hüzünlendiğimde bağrına küçücük kucağına öyle sıcacık sarıyor ki şaşırıyorum...ve ne denli şanslı olduğumu anlıyorum...kuzucuğum...tatlı bebeğim benim...hayatımın yegane armağanı...hamd olsun herşeyiyle...


ve geçecek zaman İnşallah sağlıkla...öyle umut ediyoruz...bu sefer de bize yolculuk düşecek ki...bu sefer de sevdiklerimizden annem den babam dan ayrı kalacağım...kalacağız...yollar şehirler katedeceğiz...nasip olur da tekrar ailemize sevdiklerimize kavuşursak İnşallah...sanırım o zaman yeniden doğacağız...


bilirim bu çoğu ailenin başında...eşi subay olanın gözü yolda mı olurmuş?bilemedim...hayırlısı diyelim...sağlıkla huzurla hepimiz için mutlulukla dolu olsun ömürlerimiz...ve tüm ayrı ları Allahım kavuştursun İnşallah...

sevgiyle mutlu kalın...

10 Nisan 2011 Pazar

bu ne şimdi?

blogların kapatıla olayını hala anlayabilmiş değilim...biraz kapanır açılır sanmıştım....benim bloguma hangi hakla engel konabiliyor şaşkınım....sadece evden girebiliyorum...iş yerimde hala o saçma yazı cıkmakta....bazı blogların ise hala devam ettiğini görüyorum...nasıl oluyor bana biri açıklasın diycem...dns le mi sadece...yoksa bazıları açılabiliyormu ??? çok can sıkıcı...kızımın anı defterine yapılan bir saygısızlık....

1 Mart 2011 Salı

Bloguma Dokunma...

şaşırdım ve üzgünüm...burada benim anılarım bebeğim ve paylaşımlarım var...kimsenin dokunmaya hakkı yokki............ve ayrıntılar Sevginin G' sinde....

20 Şubat 2011 Pazar

kreşte ilk doğumgünü :)





Prensesim ilk doğum gününü kutladı öğretmenleri ve arkadaşları ile...bize kalan fotolar ve videolar...cok güzel geçmiş çok mutlu olmuş prensesim...
seni çok ama çok seviyorum hayatımın tatlısı güzel yavrum...
bahtında güzel olsun İnşallah...
babamızda doğum günümüzde burada...kuzumun doğum günü bugün ve babası şu an yolda...en iyi hediye de bu ayşenazıma....bugün bi doğum günü....26 sında da ailemizle kutlayacağımız 3.doğum günümüz olacak nasipse...yani 3.ayşenaz şenlikleri başlamıştır :)))
hep birlikte nice güzel sağlıklı mutlu yıllara can kuzum...

18 Şubat 2011 Cuma

3.yaşındaki prensesin 1. doğum günü şenliği

Bugün kızımın 3. yaş ilk doğum günü kutlanıyor kreşte...tabi veli olmaksızın bir parti olacak...veli olarak sorumlu olduğum ve eksiksiz olmasını istediğimden pek bir meraktayım...kızımsa cok heyecanlıydı..."bugün ben prenses olucam" dedi...bir de ekledi "prensesli pastam gelcek mi anne?" tabi yavrum gelecek..."ama hepsi benim demi anne" (ne zaman paylaşmayı tam öğrenecek beklemekteyim)

ilk sene bebekli 2.sene hello kittyliydik...bu sene prensesliyiz...kutlamamız bu sene de evimizde...biz bize sıcacık...evi süslememize de pek meraklı bu sene...artık daha da farkında herşeyin...hediyelerini de bekliyor merakla...2. seneye nasipse daha büyük bir parti yaparız diye düşünmekteyim...zaten seneye bu şehirden gideceğimizden dostlarımız sevenlerimiz ile bir araya gelmemiz iyi gelecektir hepimize...

ha bu arada haftaya babamız geliyor...yine bir vuslat çok şükür...10 gün gibi kısa kalacak olsada...en azından kuzumuzun doğum gününde de beraberiz şükür...evde babanın eksik olması nasıl zor bişey se baba kızın kavuşma anı da bir o kadar güzel...sanırım en güzel hediye de babasının yanında olması prensesimizin...

herkes için ayrılıkların olmadığı sağlıklı huzurlu mutlu günler dilerim..

sevgiyle mutlu kalın...

8 Şubat 2011 Salı

hoş geldiniz...mutlu ettiniz...






çok güzel tatlı bir gündü...
dostlarımızın kara kışa zorluğa rağmen gelebilmeleri nasıl da mutlu etti bizi...
iyi ki geldiniz...iyi ki varsınız canlar...yine gelin hep gelin...
o günün bir anlamı da Esramızın bize geleceğini düşünürken, sürpriz yaparak erken gelmeye karar veren prensesinin doğma günü oldu (30.01.2011)...
o gün bizlerde heyecanlı sevinçli bir bekleme içindeydik...
Güzel Prenses sen de iyi ki doğdun..neşe getirdin bizlere...
senin gibi güzel bir bahtın olsun Pamuk Prenses...
Her günümüz birbirinden güzel geçsin dilerim...
ve bir çocuk masumluğunda sevgi dolu huzurlu sağlıklı mutlu yıllar olsun İnşallah..

3 Şubat 2011 Perşembe

Hande teyzemiz de kavuşuyor prensesine....

yine tatlı bir veda...Hande teyzemiz doğum iznine çıkıyor...ufak bir veda yemeğiyle beraberdik...doğum vakti gelen gelene bu ara...ne güzel ne tatlı bir telaş...Allahım herkese nasip etsin İnşallah...Esra teyzemiz tam bize veda etmişti ki 2 gün sonrasında Prensesine kavuştu...biraz erken geldi kuzucuk ama güzel oldu çok şükür...Şimdi sıra Handemizde...az kaldı onunla biz de bekliyoruz minik tatlı prensesleri heyecanla...





Handecim çok tatlı çok güzel bir anne oldun sen...
İnşallah tatlı prensesine de sağlıkla güzellikle huzurla kavuşursun...Allah bağışlasın yavrunu...dilerim ki tüm kuzucukların bahtları da güzel olsun...
sevgiyle mutlu ol...


26 Ocak 2011 Çarşamba

Ey gönül...yine mi???

bu ara yine sardım bunalıma...depresif hallerdeyim herkesten kaçak...
çok özledim...hem de çok...hayat arkadaşının yanı başında olması nedenli önemliymiş...şimdilerde yanımda olsa konuşsam konuşsam da hiç sıkılmasa...sarmalasa içimdeki fırtınaları...derinden laflar etse...sonra sahiplense...sahiplenilmeye kimin ihtiyacı var...sahipsizmiyim ki tabi değil ama dayasam sırtımı ona da o korusa kollasa...kollanmaya ihtiyacım mı var ki tabi değil ama kollasın yine de...küçücük köşeye sıkışa kalmış minik kedi gibiyim...neden se sesim cıkmıyor yerinde yeri geldiğinde pısıp kalıyorum korkuyorum neden kimden...cok değiştim ben bu süreçte...hiç sevmedim zaten 32 ve 33 yaşlarımı...hayat ağır gelmeye başladıysa da şükretmekteyim...asla bir şükürsüzlük demeyin...öyle değil asla...hani olur ya arada bir daralır ya insan öylesine...hani bir özlem dolar da sığınma hissi gelir ya gönüle...işte öyle bişey...
o kendini biliyor..
ben seni çok özledim be adam...
gel artık...gel...sağlıkla gel...huzurla gel...çabuk gel...

21 Ocak 2011 Cuma

Esra teyzemiz doğum iznine çıkıyor...

Yine cok tatlı bir heyecan...güzel arkadaşımın yüreğindeki o sevinç gözlerindeki ışıltıdaydı...nasıl güzel bir anne oldun sen...Güzel kuzuna az kala kavuşma heyecanı ve tabiki bizden ayrılmanın verdiği ufakta bir hüzün vardı Esramızda...Annelik Sırası gelen gidiyor...Allahım tüm isteyenlere nasip eylesin İnşallah...
Canım Esracım...dilerim ki Sağlıkla neşeyle huzurla kavuş güzel yavruna...Güle güle büyüt İnşallah kuzumuzu...Herşey gönlünce olsun canım benim...Seni çok seviyoruz biz...














Üç güzel anne...
nasılda yakıştı annelik her birinize...
Maşallah sizlere....
Allahım sağlıkla kavuştursun kuzularınıza İnşallah...
Herşey gönlünüzce olsun...